Yakın Doğu Üniversitesi
Büyük Kütüphane
Adres
Yakın Doğu Bulvarı, Lefkoşa, KKTC
İletişim
[email protected] · +90 (392) 223 64 64
Google Jackets'tan alınan resim
OpenLibrary'den resim

Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı / Henri Bergson; Translated From The French by Mehmet Mukadder Yakupoğlu.

Yazar: Katkıda bulunan(lar):Materyal türü: MakaleMakaleSeri kaydı: Doğu Batı YayınlarıYayın ayrıntıları:Ankara : Doğu Batı Yayınları , 2004 .Tanım: 286 p. ; 21 cmISBN:
  • 9758717073
Tek Biçim Eser Adları:
  • Turkish. Les Deux Sources De La morale Et De La Religion.
Konu(lar): LOC sınıflandırması:
  • B2430.B4
Özet: Ünlü Fransız filozof Henri Bergson'un düşünce tarihinde özgün bir yeri vardır. Bergson'a göre, gerçekten varolanşey madde, cansız varlık değildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnızca sezgi kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmişin aynısı olamaz, zira her adımda yeni bir tecrübe ortaya çıkar. Bergson, bilinçli bir varlık için varolmanın değişmek olduğunu kabul eder, çünkü değişmek olgunlaşmak demektir; olgunlaşmak ise, sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir. Bu, yalnızca bilinçli insan varlığı için değil, fakat bütün gerçeklik için böyledir. Bergson gelişmeyi, ancak süre olarak anladığımız takdirde her şeyi berraklığa kavuşturabileceğimizi söyler. Bergson'un Ahlakın ve dinin İki Kaynağı'nda temel yaklaşımı durağan ile devingen arasında kurduğu temel karşıtlıktır. Bu karşıtlıklardan birinin kökleri zihindedir ve bilime, onun durağan, mekanik ülkülerine ulaşır, diğeri sezgiye dayalıdır; varlığını filozofların, sanatçıların ve büyük mistiklerin yaratıcı atılımında bulur: "Azizlerin niçin taklitleri vardır ve iyiliğin büyük insanları neden arkalarından yığınları sürüklemişlerdir? Hiçbir şey istemiyorlar ve buna rağmen elde ediyorlar. Çağırmak zorunda değilllerdir; yalnızca varolurlar; varoluşları bir çağrıdır. Çünkü bu başka ahlakın özelliği tam da budur. Doğal ödev baskı veya zorlamayken, tam ve mükemmel ahlakta bir çağrı vardır". "Ruh, onu sürükleyen akımla derinden sarsılmış olarak, türün ve bireyin birbirlerini dairesel olarak koşullandırmasını isteyen yasadan bir an için kurtularak, kendi üzerinde dönmekten vazgeçer. Sanki onu çağıran bir sesi dinliyormuş gibi durur. Daha sonra kendini ileriye doğru bırakır. Onu hareket ettiren gücü doğrudan algılayamaz ama simgesel bir görmeyle onun tanımlanamaz varlığını hisseder veya keşfeder. Sonra büyük bir neşe içinde eridiği bir esrime hali veya kendinden geçiş hali gelir..." -- Arka kapaktan.
Bu kütüphanenin etiketleri: Kütüphanedeki eser adı için etiket yok. Etiket eklemek için oturumu açın.
Yıldız derecelendirmeleri
    Ortalama puan: 0.0 (0 oy)
Mevcut
Materyal türü Geçerli Kütüphane Yer numarası Durum Barkod
Book NEU Grand Library General Collection B2430.B4 D4829 2004 (Rafa gözat(Aşağıda açılır)) Kullanılabilir 1328357640

Original Title: Les Deux Sources De La Morale Et De La Religion.

Includes Index.

Ünlü Fransız filozof Henri Bergson'un düşünce tarihinde özgün bir yeri vardır. Bergson'a göre, gerçekten varolanşey madde, cansız varlık değildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnızca sezgi kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmişin aynısı olamaz, zira her adımda yeni bir tecrübe ortaya çıkar. Bergson, bilinçli bir varlık için varolmanın değişmek olduğunu kabul eder, çünkü değişmek olgunlaşmak demektir; olgunlaşmak ise, sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir. Bu, yalnızca bilinçli insan varlığı için değil, fakat bütün gerçeklik için böyledir. Bergson gelişmeyi, ancak süre olarak anladığımız takdirde her şeyi berraklığa kavuşturabileceğimizi söyler. Bergson'un Ahlakın ve dinin İki Kaynağı'nda temel yaklaşımı durağan ile devingen arasında kurduğu temel karşıtlıktır. Bu karşıtlıklardan birinin kökleri zihindedir ve bilime, onun durağan, mekanik ülkülerine ulaşır, diğeri sezgiye dayalıdır; varlığını filozofların, sanatçıların ve büyük mistiklerin yaratıcı atılımında bulur: "Azizlerin niçin taklitleri vardır ve iyiliğin büyük insanları neden arkalarından yığınları sürüklemişlerdir? Hiçbir şey istemiyorlar ve buna rağmen elde ediyorlar. Çağırmak zorunda değilllerdir; yalnızca varolurlar; varoluşları bir çağrıdır. Çünkü bu başka ahlakın özelliği tam da budur. Doğal ödev baskı veya zorlamayken, tam ve mükemmel ahlakta bir çağrı vardır". "Ruh, onu sürükleyen akımla derinden sarsılmış olarak, türün ve bireyin birbirlerini dairesel olarak koşullandırmasını isteyen yasadan bir an için kurtularak, kendi üzerinde dönmekten vazgeçer. Sanki onu çağıran bir sesi dinliyormuş gibi durur. Daha sonra kendini ileriye doğru bırakır. Onu hareket ettiren gücü doğrudan algılayamaz ama simgesel bir görmeyle onun tanımlanamaz varlığını hisseder veya keşfeder. Sonra büyük bir neşe içinde eridiği bir esrime hali veya kendinden geçiş hali gelir..." -- Arka kapaktan.

Turkish.

Bu materyal hakkında henüz bir yorum yapılmamış.

bir yorum göndermek için.